Mesane (idrar kesesi) kanseri nedir? Mesane kanserinin belirtileri nelerdir? Sigara içenlerde mesane kanseri riski neden yüksek? İdrar yolu enfeksiyonları mesane kanserine yol açar mı? Mesane kanseri nasıl teşhis edilir? Mesane kanserinin tedavisi nasıl yapılır? Mesane kanseri ameliyatlarıyla ilgili merak edilenleri Kolan Şişli Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Fatih Osman Kurtuluş Sağlığım İçin Herşey’de anlattı.
Mesane kanserleri genitoüriner sistemin en sık görülen ikinci kanserleridir. Erkeklerde kadınlara göre 3 kat daha sık görülmektedir. Yaşla beraber görülme sıklığı artmakla beraber genç yaşlarda da görülebilmektedir. Son 20 yılda yeni tanı almış olgu sayısı %50 oranında artış göstermiştir. Tanı anında kanserlerin çoğu mesaneye sınırlı iken , %20-30’unda kasa invazyon gözlenmektedir. %15’inde ise lenf nodu veya uzak metastaz görülmektedir. Olguların %70-80’ninde nüks görülmektedir. Nüks genellikle aynı tip tümörün mesanenin aynı yada faklı bir bölgesinde tekrar görülmesi şeklinde ortaya çıkmaktadır. %20-30 oranında da progresyon görülmekte ve mesane kanseri derinleşerek kas tabakasına geçebilmektedir.
Mesane kanserinde en sık görülen belirti ağrısız kanamadır. Ağrısız kanama aksi ispat edilinceye kadar tümör olarak kabul edilmeli, gerekli tetkik ve girişimler ivedilikle yapılmalıdır. İdrar yaparken ağrı, idrar yolu enfeksiyonu, idrar yapamama, sık idrara çıkma gibi durumlar mesane kanserlerinde görülebilmektedir. Basit bir idrar tahlili ve üriner sistem ultrasonografisi ilk yapılan tetkiklerdir. Sistoskopi adı verilen endoskopik işlem ile kesin tanı konulabilmektedir. Sistoskopi ile mesane içinin görüntülenip patolojik değerlendirme için örnek alınması kanserin varlığını ispat etmenin tek yoludur. Eğer mesane tümörünün tamamı sistoskopi sırasında temizlenebilirse hem teşhis hem de tedavi yapılmış olacaktır. TUR( Transuretral rezeksiyon) adı verilen endoskopik ameliyat ile tümör temizlenmekte, derin tabakalardan örnekler alınıp kanserin kasa invaze olup olmadığı patolojik değerlendirmeyle belirlenmektedir.
Düşük riskli kasa invaze olmayan mesane kanserlerinde ameliyat sonrası erken dönem tek doz mesane içine uygulanan kemoterapi nüks oranını azaltmaktadır. Yüksek riskli kasa invaze olmayan mesane tümörlerinde ise ameliyat sonrası haftalık mesane içine intravesikal BCG tedavisi uygulanabilmektedir.
İlk ameliyatta mesane tümörünün tam rezeksiyonu yapılamadığında, patoloji raporu yüksek gradeli geldiğinde ya da kas örneklemesi yapılamadığı durumlarda re-TUR operasyonu ilk ameliyattan 2-6 hafta sonra yapılmaktadır.
Tümörün tipi, sayısı, büyüklüğü, derecesi gibi parametreler göz önünde bulundurularak hastaların ameliyat sonrası takip sıklığı ve intravesikal tedavi planı belirlenmektedir.
Kasa invaze mesane tümörlerinde ise altın standart tedavi radikal sistektomi + üriner diversiyon operasyonudur. Bu durumda hastalar multidisipliner yaklaşım ile değerlendirilerek operasyon öncesi ve sonrası kemoterapi yada radyoterapi seçenekleri ile hastaya uygun tedavi planlanmaktadır.